Zile Mutlu Sonlu Masöz Bayan Hizmeti
Zile Mutlu Sonlu Masöz
Sonra Thorne geri döndü ve kızı gemiye doğru ittirdi. “Git!” diye bağırdı ve Wolf’un ayak bileklerini kavradı. “Thorne! Senin gemiyi uçurman gerekiyordu!” Scarlet geminin açık kapısına doğru döndü. “Gemiyi Zile Mutlu Sonlu Masöz Bayan ben uçurabilirim! Siz bir tek Wolf’u içeri taşıyın!” Scarlet aklı Wolf’ta kalmasına karşın koştu. Kasları alev alevdi ve başı adrenalinle zonkluyordu. Becerebildiği tek şey, bir ayağını diğerinin öne atabilmekti. Bitkinliğini umursamadı. Yan tarafındaki keskin acıya aldırmadı. Alnından damlayan terlere karşı gözlerini kırpıştırdı.
Bir. Adım. Daha. Sırtına bir şey sürtündü. Kumaşın yırtıldığını, bir patırtı sesinin terfi ettiğini işitti ve sonra bir şey onu ayak bileğinden kavradı. Scarlet bir çığlık atarak, rampanın dibinde yere kapaklandı. Baldırına tırnaklar gömüldüğünde, acıyla haykırdı. Bir ıslık sesi. Bir pat sesi. Kızı kavrayan el gevşedi. Scarlet adamın çenesine bir tekme savurarak rampanın kalanını aştı ve geminin içine daldı. Hızla kokpite koşturdu ve pilot koltuğuna çöktü. Cinder ile o adam motoru kapatmaya tenezzül etmemişti ve vapur bir uğultuyla çalışır hâldeydi. Scarlet bir robot benzer biçimde hareket etti.
Zile Mutlu Sonlu Masöz Bayan
Gözüne akan terin tuzu yüzünden önünü zar zor görebiliyordu. Kalbi, sanki göğsünü çifteleyen bir attı. Fakat denetim panelini okşayan parmakları, ne yapmaları icap ettiğini kendileri zaten biliyordu. “Kaptan? Cinder?” Scarlet şaşkınlıkla kapıya doğru baktı, ama kapıda kimse yoktu. “Kim o mevzuşan?” Bir anlık sessizlikten sonra; “asıl sen kimsin?” Scarlet, alnındaki teri sildi. Vapur. Onunla mevzuşan, geminin kendisiydi. “Ben Scarlet. Kalkışa hazır olmamız gerekiyor. Sen…” “Thorne ile Cinder nerede?” “Arkadan geliyorlar. Bu gemide otomatik kalkış sistemi var mı?” kontrol panelindeki bir dizi düğme aydınlandı.
“Otomatik kalkış sistemi ve manyetik dengeleyiciler hazır.” “Güzel.” Scarlet elini itici kontrolüne uzattı ve rampaya vuran ayak seslerini işitmeyi bekledi. Şakağından bir dama ter aktı. Sertçe yutkundu ama kurumuş boğazını ıslatmayı başaramadı. “neden bu kadar geciktiler?” Koltuğunu geriye doğru döndürerek başını hızla kokpitten dışarı uzattı ve kargo bölümünün ötesine doğru baktı. Wolf’un hareketsiz bedeni, rampanın birkaç metre uzağında yatıyordu ve Cinder ile arkadaşı sırt sırta vermişlerdi. Çevreleri yedi Aycı askeri ve sihirbazla sarılıydı.








Son yorumlar