Zile Mutlu Son Masaj Hizmetleri Esra

Zile Mutlu Son

Zile Mutlu Son (Demosthenes’in gözlemine göre Atinalı erkekler, “meşru çocuk yapmak için” eşlerini, “tensel ilgi” ve “zevk” arkadaşlığı içinse cariyelerini kullanıyordu.) Bu kadınların çoğu hem zihne hem de bedene hitap ediyordu. Yunanın sosyete fahişeleri, antik dünyada Atina’nın en iyi beyinleriyle aşık atma becerileri ve kibarlıklarıyla tanınıyorlardı. Bu kadınların elit olanları, müşterilerinin eşlerinden daha iyi bir hayat sürüyordu. Bu kadınlar ya fahişelerin çocukları ya da bebekken ölüme terk edildikten sonra genelev işletmecileri tarafından alınanlardı.

Sonrasında becerilerini sergileyebilenler, müşterilerini, kendilerini satın alıp özgürlüklerine yatırım yapmaya ikna edebiliyorlardı. Bu koşullar altında ve resmi eğitimden yararlanmadan bile bazıları müzik, felsefe ve retorik öğrenmeyi başarabiliyor, Perikles gibi adamlara eşlik edip onların kavgacı zekalarına hitap edebiliyorlardı. Sosyetik fahişelerin “isim yapmak” için fazla zamanları yoktu. Gençliğe günümüzden bile daha fazla önem veren bir kültürde, zaman en büyük düşmandı ve asıl kazanç sağladıkları dönemler genellikle köle fahişe olarak geçirdikleri yıllardı. Özgürlüklerini satın almaya yetecek kadar para biriktirdiklerinde, gülünç şair Philetairos’un deyişiyle “düzüşe düzüşe pörsüyor” ve artık daha düşük ücretle çalışmak zorunda kalıyorlardı.

Zile Mutlu Son

Zile Mutlu Son Daha az kazanmaya başladıklarında girişimci özelliğe sahip olanlar genelev işletmeye başlayarak, satın aldıkları küçük çocukların ve kızların sırtından geçiniyordu. Bu durumlar da gereğinden fazla dava açılmasına yol açıyordu. MÖ 4. yüzyılın başlarında evli bir adamın, maiyetindeki yaşı geçkin bir fahişeye âşık olması bir miras kavgasına yol açtı. Euktemon adındaki bu adam, yıllar içinde durumunu iyileştirmiş, parası, ailesi ve kârlı genelevleri olmuştu. Meşhur fahişelerinden biri olan Alce, fazla para kazanamayacak kadar yaşlanana kadar Piraeus’taki genelevde çalıyordu.

Sonrasında birkaç müşterisine hizmet verdiği bir evde kalmaya başladı. İki çocuğu olan Alce, ihtiyarlığında geçimini sağlayabileceği bir yol bulmuştu. Euktemon’u Atina’nın çömlekçiler semtindeki genelevi işletebileceğine ikna ederek onu yönlendirmeye başladı. Tarihi kayıtlara göre, adam doksan altı yaşında olmasına rağmen genelevde faturaları toplaması için gerekenden çok daha fazla zaman geçirmeye başlamıştı: Bazen [Euktemon] yemeğini [Alce] ile beraber yer; karısına, çocuklarına ve evine gitmezdi.